Türk bilim insanları, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneğince düzenlenen etkinlikte, Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH) hastalığının tanı ve tedavisinde kullanılan güncel gelişmeleri ele aldı.
Türk bilim insanları, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneğince düzenlenen etkinlikte, Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH) hastalığının tanı ve tedavisinde kullanılan güncel gelişmeleri ele aldı.
Uzmanların tanı koymakta zorlandığı, Türkiye'de ve dünyada her geçen gün artış gösteren KTEPH hastalığının önemine dikkati çekmek amacıyla Ankara'da bir otelde "KTEPH Farkındalık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği üyeleri, hastalık hakkında bilinmeyenleri ve hastalığın tanı ile tedavisinde kullanılan güncel gelişmeleri ele aldı.
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şırlak, yaptığı konuşmada, halk arasında pıhtıya bağlı akciğer tansiyonu olarak da bilinen KTEPH'in, farkına varıldığında tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söyledi.
Akciğer atardamarlarına atmış pıhtıların iyileşmemesi ve orada damar hasarı bırakması sonucunda akciğer tansiyonunun yükseldiğini anlatan Şırlak, "KTEPH hastalarında ortaya çıkan hastalığın asıl sebebi pıhtılaşma sonrası damarın yeniden hastalıklı bir biçimde şekillenmesidir." dedi.
Şırlak, doğru tanı konulamadığı için insanların, altta bu hastalığın yattığını bilmeden astım, bronşit hatta anksiyete sebebiyle bile tedavi görebildiklerini belirterek, "Toplardamarında damar pıhtısı olan hastaların da yüzde 50'si bu hastalıktan muzdarip durumda. Ameliyat şansı olan ama farkındalık olmadığı için ameliyat edilmemiş hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 50'nin altına düşüyor." diye konuştu.
Koronavirüs, astım veya KOAH hastalığı ile karıştırılabiliyor
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tankut Akay da hastalığın belirtileri arasında artan nefes darlığı, göğüs ağrısı, kuru öksürük, ödem, yorgunluk, halsizlik ve bayılma hissinin yer aldığını aktardı.
Prof. Dr. Akay, şu bilgileri verdi:
"Koronavirüs, astım veya KOAH hastalığı ile de karıştırılabilen bu hastalıkta, farkındalığın artmasıyla birlikte ameliyatla tedavi mümkün olup, görüntüleme ve tanı yöntemlerindeki gelişmeler, kalp damar cerrahisinde kalp koruma tekniklerindeki ilerlemeler, ameliyat sonrası bakımda yardımcı destek sistemlerindeki ilerlemeler sayesinde ölüm oranları oldukça düşüktür. Belirtileri taşıyan kişiler, Kovid-19 testi yaptırırken sonuç negatif çıkınca yapılan işlemler sonucu KTEPH hastalığına yakalandığını öğrenince endişeye kapılıyor. Belirtileri taşıyan kişilerin en yakın sağlık kuruluşundaki göğüs hastalıkları, kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi polikliniklerinden birine gitmeleri gerekiyor."
|